MS hastaları nasıl beslenmeli sorusu hastalar tarafından en çok merak edilen konulardan biridir. Multiple Skleroz (MS), merkezi sinir sistemini etkileyen, kronik ve otoimmün bir hastalıktır. MS, vücudun bağışıklık sisteminin miyelin kılıfına saldırarak sinirlerin zarar görmesine neden olur. Bu hastalığın tedavisi henüz bulunmamış olsa da, MS hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve semptomları hafifletmek için doğru beslenme oldukça önemlidir. Bu nedenle, ” Ms hastaları nasıl beslenmeli? ” hastalar tarafından sıkça sorulan bir sorudur.
MS hastalığı için özel bir beslenme ve diyet programı bulunmamaktadır. Ancak dikkat edilmesi gereken unsurlar vardır.
MS hastalarının beslenme konusunda en çok dikkat etmesi gereken unsur dengeli beslenmektir. Gereğinden fazla güçlendirilmiş bir bağışıklık sistemi ne yazık ki sizin merkezi sinir siteminize saldırabilir, ancak düşük bir bağışıklık sisteminde de dışarıdan gelecek olan hastalıklara açık olmuş olursunuz.
MS hastalarına en çok önerilen beslenme akdeniz tipi beslenmedir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Meyve ve sebzeleri mevsiminde ve taze tüketmelisiniz.
Öğünleriniz renkli olmalı. Tabaklarınız en az 2-3 farklı renkte meyve, sebze içermelidir.
Mevsim yeşilliklerini bolca kullanmalısınız. Salatalarınızda roka, tere, kuzu kulağı, turp, semizotu gibi besin değeri yüksek ürünler kullanmak bağışıklık sisteminize doğrudan fayda sağlayacaktır.
Yapılan bazı araştırmalar özellikle inek sütünün, işlem görmüş ya da görmemiş olsun, faydadan çok zarar getirdiğini savunur. Kalsiyum ihtiyacınızı yoğurt, kefir gibi probiyotik bakımından da zengin besinlerden almanız sizin için çok daha faydalı olacaktır.
Günlük su tüketimi, MS hastalarının genel sağlığını iyileştirebilir ve semptomların hafiflemesine yardımcı olur. MS hastalarının günde en az 8-10 bardak su içmelidir. Ayrıca, elektrolit dengesi için tuzlu içeceklerden uzak durmalı ve doğal su tüketimi tercih edilmelidir.
Sofralarımızda alışık olduğumuz karabiber, pul biberin dışına çıkıp sağlımıza doğrudan fayda sunan tüm baharatları ve tohumları sofralarınızda kullanmalısınız. Özellikle zencefil ve zerdeçalı toz halinde çay kaşığının ucu ile yemeklerinize kattığınızda yemeğinizin tadında herhangi bir değişiklik olmazken yemeğinizin besleyiciliğini ve faydasını arttırmış olursunuz.
Uzak Durulması Gerekenler
Glutensiz ve laktozsuz diyetler, MS hastaları için semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Glutensiz besinler arasında pirinç, kinoa ve mısır bulunurken, laktozsuz süt ve yoğurtlar da alternatiflerdir.
İşlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan uzak durmalı, mümkün olduğunca doğal beslenmelisiniz.
Tuz tüketiminizi sınırlandırmalı, sofra tuzu yerine daha az işlem görmüş kaya tuzu gibi ürünleri tercih etmelisiniz.
Sigara vb. tütün ürünlerinden uzak durmalısınız.
Alkol tüketiminizi minimum düzeyde tutmalı, mümkünse hayatınızdan çıkarmalısınız.
Kafein tüketiminin miktar olarak bir sınırlandırılması olmamakla birlikte anksiyete gibi problemlere de yol açabileceğinden dolayı aşırıya kaçılmaması gerekmektedir.
Kızartma yerine mümkün olduğunca fırınlama, ızgara tercih edilmelidir.
Vitaminler
D vitamini, MS hastaları için kritik bir besin maddesidir. Yapılan araştırmalar, D vitamini eksikliğinin MS riskini artırabileceğini göstermektedir. D vitamini, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur ve sinir hücrelerinin korunmasına destek sağlar. MS hastaları, yeterli D vitamini alımını sağlamak için güneş ışığına maruz kalmalı veya D vitamini takviyeleri kullanmalıdır.
Kırmızı et MS hastaları için çok önerilen bir gıda değildir. Ancak içeriğindeki B12 MS hastaları için oldukça önem taşır. B12 değerlerinizi takip edip gerekli durumlarda B12 iğnesi kullanmalısınız.
Omega-3 yağ asitleri, MS hastalarının beslenmesinde önemli bir yer tutar. Omega-3 yağ asitleri, iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir ve MS gibi otoimmün hastalıkların seyrini olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca, Omega-3 yağ asitleri sinir hücrelerinin onarımına katkı sağlar.
Haftada en az 1 öğün balık tüketmelisiniz. Balık tüketimi MS hastaları için önemli bir unsurdur. Balığın tutulduğu yer çok önemlidir, pis sularda yakalanmış balıklar yüksek oranda metal ve cıva içerir, yaşadığınız bölgede temizliğinden emin olamıyorsanız kültür balıklarını tercih etmelisiniz. Balık tüketemeyen bireyler Omega takviyesi almalıdır.
Doymuş yağlardan uzak durmalısınız. Örneğin; Margarin, tereyağı, hayvansal yağ. Sofralarınızda doymamış, çoklu doymamış yağlara yer verin. Örneğin; zeytinyağı, balık yağları, tohum yağları
Besin Takviyeleri
Probiyotikler ve prebiyotikler, MS hastaları için potansiyel faydalar sunan önemli bir besin takviyesidir. Bağışıklık sistemi üzerinde düzenleyici etkiler yaratarak, MS semptomlarının hafifletilmesine yardımcı olabilirler. Ayrıca, iltihaplanmayı azaltarak ve bağırsak sağlığını iyileştirerek hastaların yaşam kalitesini artırır.
Probiyotikler
- Yoğurt
Yoğurt, en yaygın ve bilinen probiyotik kaynaklarından biridir. Süt fermantasyonu sırasında elde edilen canlı bakteriler, yoğurt yapımında kullanılır. En yaygın probiyotik bakteriler arasında Lactobacillus ve Bifidobacterium türleri bulunur. Yoğurt, sindirimi destekler, bağırsak florasını düzenler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ancak, yoğurt seçerken probiyotik içeriği yüksek, şeker ilavesiz ve doğal olanları tercih etmek önemlidir. - Kefir
Kefir, fermente edilmiş bir süt içeceğidir ve probiyotik bakımından oldukça zengindir. Kefir, yoğurttan daha fazla sayıda ve çeşitlilikte probiyotik bakteri içerir. Lactobacillus ve Bifidobacterium gibi bakteriler dışında, kefirde farklı türde maya ve bakteriler de bulunur. Kefir, sindirim sistemine yardımcı olmasının yanı sıra, bağışıklık sistemini de destekler. - Turşu
Doğal olarak fermente edilen turşular, laktik asit bakterileri (örneğin Lactobacillus türleri) gibi probiyotik bakterilerle zenginleşir. Bu tür turşular, genellikle tuz ve su ile fermentedir dolayısıyla sirke ilavesi yapılmaz.
Prebiyotikler
- Balkabağı ve Pancar
Yüksek miktarda lif içerir ve prebiyotik özellik gösterir. - Soğan ve Sarımsak
Bağırsaklarda faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı olur. - Yulaf ve Kepekli Tahıllar
Sindirim sistemini destekler ve prebiyotik etkisi vardır. - Muz ve Elma
Yüksek lif içeriğiyle bağırsak sağlığını iyileştirir. - Keten Tohumu
Sindirim sistemini destekler ve prebiyotik özellik taşır.-Baharat ve tohumların gücünden faydalanın.
Beslenme MS Hastalığının Yönetiminde Ne Kadar Etkili?
Beslenme tarzındaki değişiklikler, MS (Multipl Skleroz) ve diğer hastalıkların yönetimi açısından önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir beslenme düzeni, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücutta iltihaplanmayı azaltır. MS gibi hastalıklarda, doğru beslenme; enerji seviyelerini yükseltir, nörolojik fonksiyonları destekler ve genel sağlık durumunu iyileştirir.
Ancak, sadece beslenme değişiklikleri yeterli olmayacaktır. MS gibi kronik hastalıkların yönetimi için tıbbi tedavi, doktorun önerdiği ilaçlar ve tedavi planları oldukça önemlidir. Ayrıca, düzenli fiziksel aktivite de önemli bir rol oynar. Egzersiz, kas gücünü arttırır, eklem hareketliliğini sağlar ve ruh halini iyileştirir.
Kısacası, MS hastaları nasıl beslenmeli? sorusuna tek bir cevap yoktur. Ancak, MS’i yönetmek için hem beslenme alışkanlıklarını iyileştirmek hem de doktorun önerdiği tedavi yöntemlerini ve spor alışkanlıklarını uygulamak, hastalığın kontrol altında tutulmasında büyük fayda sağlayacaktır.